Tüp bebek tedavisi kaç kere uygulanabilir?

Tüp bebek tedavisi biliyorsunuz en gelişmiş yardımla üreme tekniğiyle bebek sahibi olabilmek için uyguladığımız tedavi. Tabii anne baba adayı için oldukça stresli bir dönem oluyor. Tüp bebek tedavisi esasen sonuçta mutluluk bekliyor bizi. Ama bu süreci özellikle ilk defa yaşayacak olan çiftler biraz stres yapabiliyorlar. Şimdi böyle bir tedavinin sonucunda bir de sonuç negatif geldiği zaman düşünelim ki çiftin tabi morali bozuluyor. Esasen bilgi şu ki, 123 defa tüp bebek ve yaptığınızda çok büyük oranda bebeği elde ediyoruz. Fakat 3 defa tüp bebek yapmış olmamıza rağmen hala gebelik elde edilememişse. O zaman tabii biraz moraller bozuluyor aslında. Bu noktada morali bozmayıp tam tersine olayın üzerine gitmek lazım. Çünkü bizim tüp bebek tedavisindeki amacımız tabi ki eve sağlıklı, canlı bir bebek götürmek. Bu tedavi ne zaman bitecek? Bu amaca ulaştığımız zaman bitecek. O nedenle tüp bebek tedavisinin esasında sayı diye bir şey yok ama şimdi çalışmalara baktığımızda görülüyor ki ilk 3 tüp bebek en başarılı sonrasında biraz şans azalıyor ama. Tabii bunu şöyle düşünmek lazım, ilk 3 bebek tedavi sırasında belki yapmış olduğumuz bazı rutin testleri yapmamız gerekirken yapmıyoruz. Örneğin rahim filmi çekilmemiş olabilir. Örneğin kromozom yani genetik analize bakılmamış olabilir. Ama biz bunları hemen hiçbir sorunun olmayan ve tüp bebeği almış olduğumuz çifte yaparsak maddi manevi çifti yormuş oluyoruz dolayısıyla. Tüp bebek tedavisine sayıdan bağımsız olarak hedefe yönelik olarak araştırmalarımızı derinleştirmemiz gerekir. Yani ilk 3 tüp bebek'te gebelik elde edemediysek o zaman daha ileri araştırmalara gideceğiz. Daha ileri tedavilere gideceğiz. Nedir bunlar? Örneğin anne baba adayının yapısal acaba kromozom problemleri var mı? Buna bakacağız. Embriyoyu beşinci güne götürmeye çalışacağız. Plast tokis dediğimiz ve 10'a çıkart genetik analiz yapmaya çalışacağız. Yine mümkünse sperm seçme yöntemlerimizi değiştirebiliriz. Örneğin mikro akışkan yöntem çip yöntemi kullanabiliriz iyimsi dediğimiz spermi 6.000 7.000 kez büyüten ve yapısını gösteren teknikleri kullanabiliriz ve tabi rahmin içine kamerayla yani streskopiyle bakıp acaba ultrasonda görmediğimiz gözden kaçan bir şeyler olmuş mu? Bunlara bakabilir şekil anormallikleri varsa onları düzeltebiliriz. Neticede bizim elimizde. Sperm varsa yumurta hücresi varsa ve rahim varsa mutlaka bu tedavilerin neticesinde tüp bebek tedavilerinin neticesinde bebek olacaktır. Ancak tabii ki infertilite süresi yani ne kadar uzun süredir bebek olmuyor. Bu süre 3 yılın üzerinde ise başarı azalıyor. Kadın yaşı 35, 37, 30 sekizin üzerindeyse bir takım kromozomal bozuklukların görülme ihtimali arttığı için. Başarı şansı azalıyor. Erkekler için bu oran biraz daha 55 yaşın üzerinde yine kendi. Kendiliğinden bir gebelik öyküsü yoksa başarı. Şansı azalıyor. Yani bütün bunları değerlendirdiğimizde esasen tüp bebek sayısının artması herhangi bir sağlık sorunu getirmiyor. Sadece çifti maddi manevi yormuş oluyor. Dolayısıyla araya 23 ay gibi bir süre koyarak ya da ne kadar imkanlar müsaade ediyorsa tüp bebek'te tedavi sayısından bağımsız olarak ondan muaf olarak bebek elde edene kadar tedaviye devam etmeliyiz ve her defasında da acaba. Yeni daha değişik, daha ileri teknoloji ne yapabiliriz bunları tartışmalıyız. Dolayısıyla 123 tüp bebekte normalde %70 80 gebeliği elde ediyoruz. Ama böyle bir şey olmamışsa mutlaka kimimizle onun tecrübesinden yararlanarak daha ileri tedavilere doğru gitmemiz lazım. Asla pes etmeyeceğiz. Yani belki üzüleceğiz, yıkılacağız, kırılacağız ama bu asla pes etmeden tam tersine daha büyük bir inançla daha büyük bir hırsla. Hitabiye sarılmamızı gerektiren bir durum.